HAYKO CEPKİN: ‘EN BÜYÜK RÜTBEYİ KAPTIM: SEVİLMEK’
Nevi şahsına münhasır insanların başarı yolculukları, sadece onlara ait özellikleri marka haline getirmeleri, gelişmeleri, kendilerinden büyümeleri ve tüm bunlar olurken iç dünyalarında olabildiğince sakin, dingin ve istikrarlı yol almaları bana müthiş ilham verici geliyor.
HAYKO CEPKİN müzik tarzı olarak zor yolu seçmiş olsa da, bu kadar çok sevilmesinin ayakları yere basan nedenleri var.
Konserlerine gitmediyseniz mutlaka gidin çünkü böyle bir sahne performansı, şovu çok az sanatçıda var. Kendini durmadan yenileyen Hayko Cepkin sahnesini de ciddi bir performans alanına çevirmiş durumda.
Ayrıca o ses nedir öyle?! Bir insanın ses telleri arasında kaybolmak böyle bir şey olsa gerek.
Ve artık bir çok kişinin bildiği oyunculuk yeteneği ise ayrı bir röportaj konusu; zor rollerin oyuncusu oldu bile.
26 Mayıs İstanbul Beşiktaş Tüpraş Satdyumu’nda konser verecek olan Hayko Cepkin ile Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetlerde bir araya geldik. Ben ilham aldım, peki ya siz?
Keyifli okumalar
FARKLILIĞIM, FARKLI OLMADIĞIMI DÜŞÜNMEM
*Her açıdan farklısınız. Farklılıklar üzerine kurulmuş hayatlarını avantaja çevirebilenlerin insanlık yolculuklarında daha ‘farkında’ olarak ilerlediklerini gözlemledim. Sizin farklılıklarınızı nasıl yorumladığınızı merak ediyorum? Bence bu bugününüze giriş yapmadan önce okuyucularımıza ilham olabilecek bir temel giriş olabilir!
HAYKO CEPKİN- En büyük farklılığım, farklı olmadığımı düşünmem aslında. En büyük sihrim bu. Farklı olduğumu hissetmemek, bir fark görmemek. Farklı görenler için ise en büyük meziyetim farklı gördüklerinin büyük bir farkının olmadığını anlamasını sağlayabilmem, Hahahahhahahaha!
SANATIM HAYATIMA, HAYATIM DA SANATIMA KARIŞMASIN
*Müziğiniz baş kaldırıyor ama sizin hayatla uyumlu bir duruşunuz var gibi…İkilem var mı?
HC- Hmmmm! Sadece baş kaldırı değil de şöyle ekleyeyim, günümüz endüstrisi içinde cesurca, eğilmeyen, bükülmeyen, klişeye düşmeyen, standarta ve kolaya kaçmayan, gelişen, düşündürebilen, sözlerinde anlam barındıran, yegane duruşu olan ve kimseyi de iplemeyen bir projenin yaratıcısı olarak sahnem, sanatım ve hayatımı birbirinden çok zarif bir çizgi ile ayırmışımdır. Mümkünse sanatım hayatıma, hayatım da sanatıma karışmasın. Zıtlıkların uyumu hatta valsi.
*Çok iyi bir metafor oldu bu! Yaptığınız müzik müthiş, keza performansınız üstlerde… Türkiye’de yaptığınız tarz müziğin tutma olasılığı çok az iken siz yıllarca müziğinizin yanında çok da sevilen bir sanatçısınız. Bunu neye bağlıyorsunuz?
HC- Net yanıtı doğallık olur. Herkesin ağzında sakız gibi çiğneyip çiğneyip, balon yapıp patlattığı o doğallığı ben harbiden yaşıyor ve uyguluyorum. Aman haaaa karıştırılmasın. Önceden de belirttiğim gibi bu sadece sahne dışında, gündelik hayatımdaki doğallık ve sadeliktir. Yoksa sahne üstünde her şeyin abartısındayım, sahne sadeliğimin bittiği yerdir. Şu sektördeki en büyük apoleti taktığıma inanıyorum. Dinleyenin ayrı sevgisini, dinleyemeyip sadece seyredenin ayrı sevgisini kazanmış biriyim. En büyük rütbeyi kaptım. Sevilmek.
*Piyasa olarak zorlu bir piyasa. Motivasyonunuz nedir?
HC- Eskiden aynı kulvarda rakip iyi işleri seyredip daha büyük motive olurduk. Şimdi o da kalmadı. Elimdeki tek gücüm sahnemi ve müziğimi seviyorum. Her melodi benim için bir hatıra, her biri geçmişim. Aynı zamanda artık sevenlerimin de hatıraları onlar. Sanırım tek motivasyonum hatıralarımmış onu anladım.
VERDİĞİM TÜM SÖZLERİ TUTTUM
*Durmuyor, sürekli üretiyorsunuz. Paraşütle sahneye inmek gibi dahiyane fikirler, kendinizi yenilemek ve tüm bunları disiplinle, keyifle yapıyorsunuz. Hayko Cepkin markasının kurgulandığı zeminden bahsedebilir misiniz lütfen?
HC- Gençken kendime verdiğim tüm sözlerimi ve hayallerimi yerine getirdim. Önce kendime, sonra bu sözleri dile getirirken beni duyan sevenlerime karşı yalancı çıkmadım. Bu sebeple gururluyum. Dev plastik makyajlı sahneler de yapacağım dedim, yaptım. Paraşütle de geleceğim festivale dedim, geldim. Sahnem hep şaşkınlık yaratacak, hep yenilenip bu gücü dinamik tutacağım dedim, tuttum. Projemi konumlandırdığım en önemli yer önce sadakat duygusu. Sevenime karşı sadığım. Her değişen dönemde, o dönemin rüzgarına kapılıp sevilen müziğimin türünü eğip bükmedim. ‘Bu dönem bu müzik popüler, ben de ondan nemalanayım’ demedim. Benim bir tarzım var ve sevenlerim bu tarzı zevk skalasına yerleştirmiş. Bu demek değil ki yenilenmedim. Her 2 yılda 3 yılda bir sahne ve altyapı yenilerim, revize ederim. En çok yenilenen ve taze kalan ekip bile olabiliriz. Ama her ne yaptıysak tarzımızda, çizgimizde oldu.
SAĞLIKLI BİR SESİM VAR
*Müziğiniz bir yaştan sonra icrası zor dal. Bu konuda farklı bir alana yönelme durumunuz var mı?
HC- Ses olarak sağlıklı bir sesim var, bir de teknik olarak doğru teknikler kullandığım için yıpranma payım daha az. Dümdüz şarkı söylese de kısa sürede haşatı çıkan biri gibi zaten olmam (gülüyoruz) ama yaşın getirdikleri mutlaka olacaktır. Şu an birkaç oyun, tiyatro, müzikal senaryosu üzerine çalışıyorum. Yelpazemi yellemeye başladım bile.
*Müthiş beğeni alan ‘Jekyll&Hyde’ müzikali nasıl gidiyor?
HC- Muhteşem bir oyun. Gerçekten bir dünya klasiği. Harika melodiler. Bir ömür usanmadan oynayabilirim. Ama kendi açımdan çözüm bulamadığım bazı detaylarım vardı, bu sebeple bu ay stadyum konseri öncesi sezonu bitirip oyundan ayrıldık.
26 MAYIS’TA KONSER
* Stadyum konseri ne zaman? Seyirciyi yine sürprizler bekliyor mu?
HC- Konserimiz 26 Mayıs İstanbul Beşiktaş Tüpraş Satdyumu’nda saat 20.30’da gerçekleşecek. Konserimiz, 40 bin kişinin izleyeceği üç buçuk saatlik bir performans olacak. Ayrıca İzmirlilere buradan duyurmak isterim: 1 Haziran günü Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası'nda konserimiz olacak.
*Çok iyi bir oyuncusunuz. Bu konuda nasıl bir çalışma sürecinden geçtiniz?
HC- Lise yıllarım tiyatro eğitimleriyle geçti. O zaman da sahne hayalim bakiydi ama sadece tiyatro olarak. İyi ki tek başına tiyatro olmamış diyorum şimdi. Benim geçtiğim maceralı, çok okullu, çok tarzlı eğitim yolculuğu bana daha çok şey kattı bunu net söyleyebilirim.
OKAN BAYÜLGEN’DEN TEKLİF
*‘Richard’ rolü için Okan Bayülgen size teklif getirmiş. ‘Richard’da müthiş bir oyun. Zor rollerin insanı olarak akla gelmek güzel bir duygu olsa gerek. Oyunculuk planlarınızda var mıydı ve olacak mı?
HC- Bir hafta ara ile hatta belki bir iki gün ara ile sevgili Okan'ın 'Richard' oyunu için getirdiği teklifi geri çevirmek zorunda kaldım. Artık ‘Jekyll&Hyde’ hayatımdaydı çünkü. Rolün zorunu, kolayını bilmem de, birinin sizi güvenilir görüp araması kadar güzel bir şey yok. Zaten biri bana güvenip bir şey emanet ediyor ise onun en iyi şekilde hakkını vermek de boynumun borcu olur. Oyunculuk şu an yaptığım gibi sıcak sahne üzerinde, seyircili aksiyonlarda buluşmaya devam edecek kanaatindeyim.
*Hem konserleriniz hem de müzikaldeki rolünüz performans isteyen işler. Birini seçmeniz gerekirse hangisi olur ve neden?
HC- Kendi sahnem bizim kıymetliiiiiimiisss dir. Yarattım, ürettim, kurguladım, ayakta tuttum vesaire vesaire vesaire...Emek verdim ama en önemlisi hayatımdaki tüm kariyeri ve başarıyı kendim kurguladım, bu sahne ile başardım . Bu sahneye ve bu projeye çok şey borçluyum. Bu sebeple konser sahnemiz her şeyin üstündedir.
*Ünlü birisi olarak kendinizde misyon edindiğiniz bir duruş var mı?
HC- Aaaa öyle deyince birden ünlü olduğumu hatırladım!
EŞİMLE 21.YILIMIZDAYIZ
*Hayvanlarla dolu harika bir çiftliğiniz ve uzun soluklu giden çok güzel bir ilişkiniz var. Bu güzel oluşumlar karar sonucu mu, karakterinizin sonucu mu sizce?
HC- Karakter ağır basar ama bu karakter kararlar alması ile meşhur da bir karakter aynı zamanda.) Eşimle bu sene 21 inci yılımız. Bu sebeple bu seneye özel 21 kutlama yapacağız.)
İkili Seçeneklerden (pembe olan kısımlar konuğun tercih ettikleri)
Koşu - Yürüyüş
Sıkılmak - Sabretmek
Susmak - Konuşmak
Dans Etmek - Oturmak
Klasik - Modern
Politik Dobra
Samimi - Mesafeli
Uykusuz Uykucu
Sakin - Heyecanlı
Dergi Kitap
Konfor - Doğa
Kedi Köpek
Yağmur Güneş
Çay - Kahve
Ot Et
Disiplinli - Rahat
Affetmez Unutur
Tuzlu Tatlı
Çin Yemeği - İtalyan Yemeği
Şarap Rakı Viski
Ciddi Esprili
KİMLİK
Burcu: Balık
Eğitim Aldığı Okullar:
*Mimar Sinan Devlet Konservatuarı Opera Şan Eğitimi-İki yıl
*Timur Selçuk Çağdaş Müzik Merkezi Opera Şan ve Türk Müziği Eğitimi- İki buçuk yıl
*Akademi İstanbul Piyano Şan, Armoni Solfej Ansamble- Bir yıl
Bekar-aile: Aile
İlgi alanları: Tamirat, tadilat
%YÜZDE YÜZ
1-Senin için yüzde yüz tek gerçeklik nedir?
Çalışmak
2- Yüzde yüz olmak istediğin yer neresi?
Hayat
3- Yüzde yüz güvendiğin kişi?
Kimse
4- Yüzde yüz bilmek istediğin şey? (kimsenin bilmediği ve senin öğrenmek istediğin bir şey)
Bu evrenin sonu nereye bağlanıyor
A-KİMSİN?
1-Kimin beyninde olmak isterdin?-düşüncelerini merak ettiğin- Kimsenin
2-Kimin gözleriyle dünyayı görüp, algılamak isterdin? Tüm dünya sanatçılarının algısında dolaşmak istedim. Sanatçı farklıdır, farklı düşünür.
3-Bir ‘rol’ olsan hangisi olurdun?
HYDE
B-NOKTALI YERLERİ DOLDUR?
1-….çok iyi yaparım - mangal
2-…hiç beceremem - artık ince el işçiliği.
3-Çevrem beni…….biri olarak tanımlar - hahhahaah gergin (usta yine gergin)
4-Az kişi bilir ben…..biriyim - sakin
D-SANA DAİR KISA KISA
*Ne olmak isterdin?- HAKLI
*20 yıl önceki haline döndün, ona ne öğüt verirdin? - Kimseyi zaten dinlemeyeceksin ama ekstra hiç dinleme
*Hayat motton varsa nedir? Geldim gidiyorum yalan dünyada
E-İYİ Kİ…
*İyi ki yapmışım: müzik
*İyi ki kabul etmişim: ilk paraşüt tanem atlayışı teklifini
*İyi ki başladım: anlatmaya
*iyi ki yapmamışım: teklif edilen her işi